2025 YKS ÇALIŞMAYA NEREDEN BAŞLAYACAĞIZ? - Geminin Kaptanı Sensin
- Osman Hoca
- 13 Ağu 2024
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 15 Ağu 2024
Herkese merhaba! Özellikle mezun arkadaşım, sana daha çok merhaba! Sınava girdik, arkadaşlarımız tercihler yaptı, biz ise mezuna bırakmaya karar verdik. Bu işin psikolojik süreci bir yana, bir de çalışma planını tekrar oluşturma süreci var. Çünkü işin psikolojik tarafında üzüldük, sabrettik, "yaparız" dedik ve kendimize inandık. Onlar üniversite bakarken, şehir şehir gezerken biz oturduğumuz
yerden, hatta belki bir yazlık iş bulup çalışmaya başladık. Üzülme, bunlar benim öğrencilerim arasında da var, geçmiş yıllarda öğretmenlerim arasında da oldu. Bu bende de oldu; ben de mezuna kalan, sonra bir yıl çalışıp tekrar üniversiteye giden bir öğretmenim. Mezuna kalmak kötü bir süreç değil, ama bunu planlamak, hatalardan ders çıkarmak ve ona göre önüne bir yol koymak önemlidir. Evet, mezuna kalmak tam olarak böyle bir süreç. Çünkü bunu yapmadığın zaman mezuna kalmanın bir anlamı yok. O yüzden, peki ne zaman çalışmaya başlayacaksın? Ne zaman bu süreci tekrar ele alacaksın? Ne zaman bu sürecin üstüne gidip eksiklerini tespit ederek başlayacaksın? Bence 15 Ağustos'tan itibaren başlamak senin için faydalı olabilir.
Etrafına bakarsan, kuruma gidiyorsan ya da gitmiyorsan ama arkadaşların gidiyor diyelim; 15 Ağustos ve 2 Eylül arasında kurumlar yavaş yavaş programlarına başlarlar. Sen de 15 Ağustos gibi başlayabilirsin. Hatta 15 Ağustos gibi ya da 15 Ağustos’un pazarında bir deneme yaparak eksiklerini tespit edebilirsin. Denemeyi yaptın, eksik olduğun konuları tespit ettin, netlerin iyi geldi diyelim; o zaman sadece eksiklerinin üzerinden gidip öyle bir plan yapabilirsin. Ya da denemede netlerin kötü geldi, çoğu şeyi unutmuş olabilirsin. İnsan stres yaptıktan sonra adını bile unutuyor bazen. Hiç üzülme, en baştan tekrar etmek için sıfırdan başlayabilirsin. Benim naçizane önerim, kim olursan ol, bence bir tekrar programı şeklinde en baştan almak ve hiçbir şey bilmiyormuş gibi çalışmaya başlamak. Bunu da en geç 2 Eylül'e kadar planlayıp 2 Eylül'de artık işin başına geçmek faydalı olacaktır. Çünkü bu geminin kaptanı sensin. Kim olursa olsun, ister koç, ister öğretmen, ister dershane, ister bir okul, hiç fark etmez; istersen online bir eğitim sistemi satın almış ol, bu geminin kaptanı sensin. Hepimiz aynı gemideyiz. Bizler senin için sana yardımcı olan mürettebatız.
O yüzden sevgili arkadaşım, özellikle mezun arkadaşım. Çünkü 12. sınıflar zaten halihazırda bir programın içerisindeler ve akıp gidecekler. Onlar için yoğun bir şekilde “şöyle olsun, böyle olsun” demeyelim. Onlar zaten mevcut bir programın son yılındalar, akıp gidecekler. Ama onlara da netlerine göre bir plan program yapılabilir. Onlar da netlerine göre Eylül ayında değil de 15 Ağustos'tan itibaren sınavlarla ortalamasını alarak başlayabilir. Ama mezun arkadaşım, sen yeniden bir savaşa hazırlanıyorsun. Daha önce savaştığın ama başarılı olamadığın bir meydan muharebesine yeniden çıkıyorsun. Hatalarından ders aldın, aldığın derslerle beraber daha da güçlendin, üstüne daha da koydun, silahlarını kuşandın ve o alana doğru birlikte gidiyorsun. Üzülme, yanında bu sefer kuvvetli askerler var. Ben varım, arkadaşlarımız var. O yüzden artık daha da güçlü olarak o meydan muharebesine çıkıyorsun.
İstanbul'u kaç kere kuşatmışlardı ve kaçıncıda almışlardı, bunu iyi araştır. İstanbul'un kuşatmasının başarıya ulaşması nasıl oldu, ne şartlarla oldu, bunu iyi araştır. Çünkü sen de İstanbul'u kuşatmaya gidiyorsun. Biz ÖSYM'yi kuşatacak ve bu mücadeleyi kazanacağız.
Şimdi sana önerim ve tavsiyem, lafı fazla uzatmadan: Bu hafta 15 Ağustos'a kadar iki tane deneme edin. Bu edindiğin denemeler TYT olsun lütfen. İstersen bir TYT, bir AYT yaparsın, ama bence AYT'yi en baştan almak, hiç bilmiyormuş gibi tekrar programlamak ve planlamak daha sağlıklı. Çünkü AYT farklı bir alan, bilgi isteyen bir alan, çalışmak isteyen bir alan ve bilgi nankördür. Bilgi, kendini unutturabilir; onu tekrar etmezsen, kullanmazsan aklından gidebilir, zihninin kütüphanesinin arka sayfalarına gömülebilir. Bir bilgiyi kullanma sıklığına göre çok fazla hatırlar ya da hiç hatırlamazsın. O yüzden bence AYT’yi en baştan almalısın. Ama TYT için şunu yapabiliriz: En azından TYT’de nereden başlaman gerektiğini görmek adına piyasada bir sürü deneme var. Zaten hangilerinin iyi deneme olduğunu, sorularının zor ya da kolay olduğunu biliyorsun. Bir tane orta zorlukta, bir tane de yüksek zorlukta bir deneme edinip, önce bir kendini görüp, süre tutarak (2 saat 45 dakika) eksiklerini iyi analiz edip, TYT’ye hangi aşamadan başlaman gerektiğini kavrayabilirsin. Örneğin YKS’de zaten 90 net yaptıysan, temel kavramlar, üslü sayılar gibi konuları çalışmana gerek yok. Ama dil bilgisinde çok yanlışın vardır, paragrafta hiç yanlışın yoktur; o zaman dil bilgisinden başlayıp süreci hızlandırabilirsin.
TYT matematiği sadece denemelerle götürebilirsin. Bir tane problemler kitabı edinebilirsin. Eğer netlerin 70’in altındaysa, 60, 55 civarındaysa, bence en baştan almalısın. Hiçbir şey bilmiyormuş gibi devam etmeli ve planını ona göre yapmalısın. Çünkü ÖSYM de böyle yapıyor. Mezuna bıraktığın sıralaman kaç olursa olsun, ÖSYM artık o sıralamanın varlığını kabul etmiyor. Sana diyor ki, "Sen herkes gibisin." İşte arkadaşım, sen de herkes gibisin artık. O yüzden çalışmalısın. Mezuna kalma sürecinde seni de-motive edecek bazı etkenler var. Bir tanesi arkadaş ortamı. Bence bu sene arkadaş ortamını düzgün seçmelisin. Seni de-motive edecek, moralini bozacak, yanında olmayacak, yaptığın her şeyi eleştirecek ya da sen kütüphanede ders çalışırken "Hadi gel," deyip seni sürekli dışarıya çıkaracak, sürekli diğer arkadaşlıklarını anlatacak insanlardan en azından 9 ay boyunca biraz uzak kalmakta fayda var.
Bununla beraber tekrar ettiğin konularda “biliyorum” havasına kapılmamak lazım. Çünkü bilseydin, geçen sene yapardın. O yüzden sen bilmediğini kabul etmelisin. Bilmediğini kabul ederek kendini yeniden planla. Çözdüğün kitaplara burun kıvırma, çözdüğün kitapları bir kere daha çöz, bir kere daha çöz, bir kere daha çöz. Çünkü orada yaptığın bir hata vardı ve sınav bu yüzden olmadı. O hataların üstüne git, o hataların üstüne giderek doğru bir şekilde planla. Üçüncüsü, asla ama asla boş ve yanlış sorularını atlayarak başka bir konuya geçme. Çünkü o yanlışı pekiştirmiş olursun. Bunu yapma. Onun yerine şunu yapmalısın: Yanlışının ve boşunun üstüne gitmeli, onu o şekilde planlamalısın.
Benim senden ricam tam olarak bu. O yüzden özellikle mezun arkadaşım diyorum. 12. sınıflar için de aynı şey geçerli olmakla beraber, özellikle mezun arkadaşım diyorum. Çünkü bu süreçte en çok senin desteğe ihtiyacın var, en çok senin kendini yeniden planlamaya, yeniden ayağa kalkıp tekrar üstüne gitmeye, mücadele edecek gücü bulmaya ihtiyacın var. O yüzden mezuna kalmış arkadaşım, senden bahsediyorum. Mezuna kalmak kötü bir şey değildir. Hepimizin yaptığı, daha iyisini yapabileceğimize inandığımız bir süreçtir. Bunu doğru planladığımız zaman, 300 binlerden on binlere, 200 binlerden binlere gelen öğrencileri zaten Youtube'da kurumların reklamlarında görüyorsun. Onlar nasıl yapıyorlar? Senden
bir tane daha fazla mı beyinleri var ya da senden bir tane daha fazla mı kolları, elleri, ayakları var? Hayır, onlar da senin gibi insanlar. Hepimizin iki kolu, iki bacağı var. Lütfen sakin kal ve kendini olabildiğince düzgün, gerçekçi, ayakları yere basacak şekilde planla. Asla ama asla önüne ulaşamayacağın hedefler koyma, adım adım git. Ne demişti Sibel Can: "Büyük lokma ye, büyük söz söyleme." Beni takipte kal, birlikte kazanalım. Hoşça kalın.
---
Comments